Cumartesi Anneleri’nin 1003. hafta buluşması bugün Galatasaray Meydanı’nda, polis bariyerlerinin önünde yapıldı.
Bianet’in aktardığına göre, bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, “İnsanlar bayram telaşındayken biz, Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmadığı için, karar vericiler hukukun üstünlüğü ilkesine karşı direndiği için Galatasaray’daki polis bariyerlerinin önündeyiz” diyerek devletin bu direncinin onarılamaz sosyal, siyasal, toplumsal ve ekonomik sonuçlara yol açtığını hatırlattı.
VEJDİN AVCIL’IN FAİLLERİ SORULDU
1003. hafta buluşmasında, yargılama faaliyetinin sonuçsuz kaldığı Vejdin Avcıl dosyası kamuoyu ile paylaşıldı.
Kayıp yakını İkbal Eren tarafından okunan açıklamada, Vejdin Avcıl’ın 1994’te gözaltında kaybedilme süreci anlatıldı:
Mardin’in Derik ilçesindeki Adakent Köyü’ne, 12 Haziran 1994’te Derik İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı askerler ve korucular tarafından operasyon düzenlendi.
Operasyonda beş köylü gözaltına alındı. 25 gün içerisinde dört köylü serbest bırakıldı. 30 yaşındaki beş çocuk babası Vejdin Avcıl’ın ise gözaltına alındığı inkâr edildi. Olayla ilgili Derik Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen (1994/141 sayılı) soruşturmada, dosya (21/6/1994 tarihli) görevsizlik kararıyla Diyarbakır DGM Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.
Diyarbakır DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, 14 Temmuz 1994’te Derik İlçe Jandarma Komutanı Musa Çitil tarafından düzenlenen belgeyi esas alarak içinde Avcıl’ın da olduğu “ölü ele geçirilen toplam dört şüpheli hakkında terör örgütüne üye olma suçlarından kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verdi. Evraklar daha sonra imha edildi.
Derik İlçe Jandarma Komutanı Musa Çitil tarafından düzenlenen belgede, Vejdin Avcıl’ın çatışmada ölü ele geçirildiği yazılıydı. Ancak Vejdin’in otopsi raporuna göre kafasından aldığı tek kurşun ile ölmesi bu iddiayı sarsıyordu. Ailesi, Vejdin Avcıl’ın gözaltına alındığını ve gözaltı sırasında operasyon bölgesine götürülerek ön safa sürülüp, bilerek ölümüne sebebiyet verildiğine inanıyordu.
Olaydan 17 yıl sonra 22-23 Kasım 2011 tarihlerinde Derik Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen bir başka soruşturma kapsamında Derik Kimsesizler Mezarlığı’nda açılan toplu mezarda Vejdin Avcıl’ın giysi parçalarına ve kemiklerine ulaşıldı.
DÖNEMİN JANDARMA KOMUTANI BERAAT ETTİ
Eren, dönemin Derik Jandarma Komutanı Musa Çitil hakkında 2012’de, içlerinde Vejdin Avcıl’ın da olduğu “13 sivil insanı gözaltına alarak keyfi ve kısa yoldan infaz ettiği” iddiasıyla kamu davası açıldığını ve 13 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istendiğini hatırlatarak şöyle dedi:
“Savcılık makamı iddianamede, Musa Çitil’in görev yaptığı dönemde ‘şüphe olsun olmasın sivil vatandaşları tamamen keyfi bir şekilde öldürdüğü’, ‘ölenleri ise adli tahkikate terörist unsurlar olarak sunduğu ve bu yönde tutanaklar tuttuğu’ kaydını düştü.
Tutuksuz yargılanan Musa Çitil, 21 Mayıs 2014’teki karar duruşmasında beraat etti. Yargıtay 1. Ceza Dairesi beraat kararını 2 Haziran 2015’te onadı. Aileler, kararın kesinleşmesi üzerine 2015 yılında AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. AYM ise başvuruyu ‘kabul edilemez’ buldu. (Başvuru Numarası: 2015/16290) Bunun üzerine aileler 2022 yılında AİHM’e başvurdu.”
“BU SUÇUN FAİL VE SORUMLULARI KİM?”
Eren, “Musa Çitil değilse, Vejdin Avcıl’ın gözaltında devletin koruması altındayken, ölümüne neden olanlar, gerçek dışı tutanaklarla kimsesizler mezarlığına gizlice gömenler, mezarını 17 yıl boyunca ailesinden gizleyenler kim? Bu suçun fail ve sorumluları kim?” diye sordu.
Vejdin Avcıl ve diğer tüm kayıplar için adalet istemeye devam edeceklerini belirten Eren, “Devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
OĞLU YASİN AVCIL: MÜCADELEMİZ SÜRECEK
1003. hafta buluşmasında Vejdin Avcıl’ın oğlu Yasin Avcıl’ın mektubu da okundu.
Berkin Elvan’ın ablası Gamze Elvan tarafından okunan mektupta, “Düşünün; babanız bir sabah köye baskın yapan kolluk kuvvetleri ve köy koruyucuları tarafından gözlerinizin önünde darp edilerek yaka paça götürülüyor ve eviniz bombayla havaya uçuruluyor. Ne hissedersiniz?” denildi.
“Türk adalet sisteminin davamızı beraat ettirmesi bizi daha derinden sarsmıştır. Acılarımızı tazelemiştir. Suçlular hak ettikleri cezaları almadıkları sürece hukuk mücadelemiz devam edecektir.”